12 Mayıs 2012 Cumartesi

Hayallerime Merhaba De

Geleceğime dair bütün korkularımı yaşıyorum yaklaşık bir haftadır...
Ama bazende kendimi durduramadığım bir hayal kurma eylemine bırakıyorum. Dalgın olduğum hatta ve hatta gözlerimin dolduğu her an aynı hayali kuruyorum. Her seferinde yeni şeyler ekleyerek hemde. İçimin ısındığı farkediyorum bu anlarda. Ve gariptir ki kurduğum hayallerin içinde hep aynı adam geçiyor ; hayatımı değiştiren adam, sevgilim.
Örneğin yıllar geçiyor hayalimde, yüz hatlarım iyice oturmuş, kendinden emin ve kararlı gözlerim var. Korkularımdan biraz da olsa arınmışım, hayalini kurduğum mesleği yapıyorum, yanında huzurlu olabildiğim tek varlık, canımın içi sevgilim yanımda. Bütün uçarılığımdan kurtulmuşum, eskisi kadar dengesiz ve mutsuz da değilim üstelik. Olmak istediğim yerde ve olmak istediğim kişiyleyim. Sonra biraz daha zaman geçiyor hayalimde, takvim yaprakları bir bir düşüveriyor avuçlarıma. Saatler alabildiğine hızlı ilerliyor, günler birer birer geçiyor ve ben çok mutluyum.
İleriden sahip olduğum 4 varlık geliyor. Sevgilim, Deniz,Güneş ve Şiir. Babaları , eve fil almamıza izin vermiyor. Ama onları her hafta sonu hayvanat bahçesine götürüyor. Ben evde oturmuş pastalar yapıyorum, eskisi kadar kötü kurabiye de yapmadığım için sevgilim artık yaptığım kurabiyeleri yiyebiliyor :) Deniz'in üstünde mavi , Güneş'in üstünde Sarı, ve Şiir'in üstünde kırmızı renkte bir kıyafet var. Tam da en sevdiğim renkler... İçeriden Fransızca şarkılar yükseliyor. Edith Piaf daha önce hiç o şarkıyı bu kadar güzel söylememişti sanırım. Çocuklarım çok mutlu. Onlar babalarına hasret büyümüyor. Ve hepsi babasına benden daha çok aşık.
Sonra yeni yazdığım yazı üzerine konuşuyoruz biraz, çocukların karnı acıkıyor . Ve onlara yemek hazırlamaya gidiyorum. Bir telefon geliyor ve sevgilimin arkadaşlarını Pes oynamak için bize davet ediyor. Ben ortalıkta pek dolanmıyorum, çatı katına gerekli şeyleri bırakıp yavaşca çalışma odasına süzülüyorum. Çocuklarım uykuya dalmış... Edith Piaf var gücüyle şarkısına devam ediyor. Bense fırçalarımı alıp resim yapmaya başlıyorum.
Hayalimde dahi ilk günlerimizi düşünüyorum, her fırça darbesinde bu adama ne denli aşık olduğumu düşünüyorum. Beni değiştirebiliişini  ve bunu yaparken aslında direkt olarak değil de önce beni olduğum gibi kabullenişini düşünüyorum. Sıcacık oluyor içim. Sonra arkadaşları gidiyor, ve ben binlerce gece olduğu gibi onun kollarında uyuyakalıyorum...
Herkes çok mutlu.
Çünkü biz birbirimizi çok seviyoruz.

İşte böyle hayallere esir oluyor yüreğim. Garip bir heycan sarıyor içimi. Yılların bir an önce geçmesini ancak benden ve bizden bir şey götürmeden geçmesini diliyorum.

-Ve sevgilim, sen bu satırları okurken dahi içindeki o endişe yüzünden Seni seviyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder