21 Mayıs 2012 Pazartesi

Balık


Merhaba,ben bir balığım , rengarenk bir balık. Okyanuslarda yaşarım, denizlerden taşarım.
Öyle adım falan yoktur benim, balık işte. Hafızamla ünlüyüm. Neymiş efendim ," balık hafızasıymış"  Yalanda değil, unuturum her şeyi, büyük balıklar bana saldırsa hatırlamam sonradan olan biteni. Çocuklarımı bile nereye bıraktığımı hatırlamam ya neyse.Ama en çok koyan şudur bize, önce balık hafızası diyerek aşağılarsınız bizi, sonra neymiş efendim balık yağı iyiymişte, çocuklarınızın zekasını geliştirirmişte. Bunak bir canlının yağından medet uman sizsiniz. Komiksiniz değil mi?
Kıskanır herkes beni, dedim ya bir masum balık işte. Dünya dar gelir insanoğluna, benim kifayetsizce , kıvrılarak yüzmemi kaldıramaz hiçbiri ! Sonsuzdur benim evim çünkü, sizin dünyanızdan bile büyük yani. Öyle basma kalıp tiplerimizde yoktur bizim, tekirimiz,cam gözümiz, kedimiz , köpeğimiz,çöpçümüz bile var ! Ama burda hayat biraz garip, bizim köpekler ısırmıyor mesela. Direk yutuyor. Eğitemezsinizde onu, adı çıkmış bi kere. Denizlerin, katili derler ona. Hani sizde seri katil var ya o hesap anlayacağınız. Ve sizler, evet sizler, yani adına insan dediğimiz, koca dünyanın dar gelip , balık adam olmak için uğraşıp bizim evlerimizi ziyaret eden sizler... Ortak bir noktamız var ! Şimdi iyi dinleyin beni,
Sizdeki düzen gibi düşünün bizim dünyamızı. Büyük balık - küçük balık hesabı.
Ama biz sizlerden daha da mağdur durumdayız. Büyük balıklardan kaçtığımız yetmiyor, o insan oğlunun yarattığı oltalardan, ağlardan, zıpkın denen şeylerden kaçıyoruz bir de.
Valla zekanıza diyecek yok , denizde olabilmek için çok çalıştırıyorsunuz kafanızı !
Bizler karada nefes alamayız, bilirsiniz. Ama sizler, tanrının seçmiş olduğu canlılarsınız.
Büyük tüpler, paletler... Ama bir şeyi itiraf edebilr miyim, çok komik oluyorsunuz . Biz karaya çıkıp, insan taklidi yapsak nasıl olurduk? Takım elbiseler, etekler giysek?
Hem bizler, o kadar zekiyiz ki, sizi sizin topraklarınızda avlamıyoruz hiç. Siz bizim sularımıza giriyorsunuz, biz sizi öldürüyoruz. Sonra gazetelere manşet. Neymiş efendim, katil balinaymış, katil köpek balığıymış. Hayır yani, siz bizim sularımıza kadar girip, yavrularımızı, annemizi , babamızı, akrabalarımızı alın götürün o kocaman ağların içinde, bir de balık hallerinde,pazarlarda, büyük marketlerde satın bizi. Sonra üzerimize fiyat biçin , koyun bir zenginin önüne. Katil olmayın. Biz sizi öldürünce adımız çıksın. Yok efendim, sizlerde bizim için birer büyük balıksınız. Ama sizden de büyükler var bizim dünyamızda, en savunmasız olduğunuz yerde kıstırıveriyorlar sizi. Ve o gün, sular dünyasında bir bayram havası esiyor ki sormayın. Hani sizin, balık mevsimi diyerek ortalığa kendinizi atmanız kadar önemli yani !
Tanrı bize sonsuzluğu bahşetti diye ne kadarda sevinmiştik oysa, koskoca , masmavi denizler,okyanuslar bizimdi ! Size de bulaşmıyorduk ki, karaya çıksak ölür giderdik. Hani bizim balinalar nasıl atıyor kendini karaya... İntihar ediyor. Aslında sizde yapıyorsunuz bunu,
ya iflas ediyorsunuz, ya sevgilileriniz,eşlerinizden ayrılıyorsunuz. sonra çıkıp bir köprüye, kendinizi bizim dünyamıza bırakıyorsunuz. İnanın bana, başınızda ağıtlar yakıyoruz sizin.
Hatırlamadığımızdan olsa gerek, aşk için para için ölünür mü? diye sorguluyoruz önce.
Sonrası malum.
Neden ağıt yaktığımızı bile hatırlamıyoruz.
Aptallığınıza olsa gerek.
Ah birde bizi kocaman sulardan alıp, minicik bir kavanoza sokma çabanız yok mu?
Sizi bu dünyadan alıp, bir su bardağının içine koymak gibi olurdu bu !
Küçücük bir yerde dön anam dön. Arada bir minik minik yem ver. Tek başıma yaşat bana hayatı ! Bizi hem yiyorsunuz, hem süs olarak kullanıyorsunuz. Bu kadar mı seviyorsunuz denizleri anlamıyorum. Tadımız güzel olabilir, kolay yeniyor olabiliriz, tamam besin zinciri diyorsunuz, anlaştık. Ama nedir bu süs merakı, balıktan süs mü olurmuş arkadaş?
Bir keresinde beni de koymuştunuz bir şeyin içine, evin küçük çocuğuna hediye niyetine.
Allahım, balık hiç elle sevilir mi? ısırdım ben de onu, sanki çok canı yanmış gibi bastı feryadı.
O beni suyumdan alıp karaya çıkarınca benim canım hiç yanmadı sanki. Sonra beni hemen postaladılar. Bir an korktum yer bunlar beni diye, neyseki benim renklerim farklı !
Öyle renkliyim ki, yenilmeyeceğimi sanıyor hepsi. Japon balığı diyorlar bir de bana, gözlerim çekik sanki. Sanki Japonum ben.  Biz size bakıp hiç, aaaaa bu okyanus çocuğu diyor muyuz ?
Neyse neyse, uzatmıyorum bu sefer.
Eğer yolunuz düşerse bizim oralara, beni hemen tanırsınız. Ve sakın ama sakın, öldürmeyin beni ! Daha yapacak çok şeyim var buralarda. Neydi? Neydi? Hatırlamıyorum bak şimdi.
Hadi eyvallah, ha olurda benim yolum düşerse sizin tabaklarınıza, akvaryumlarınıza, gülüşümden tanıyın beni. Hırsla bakacağım yüzünüze !
Dişlerimi göstere göstere,poz vereceğim size.
Sevdireceğim kendimi söz.
Ve dua edeceğim içten içe, inşallah sizlerde bir balık olursunuz diye.
Tek korkunuz, üç günlük dünyanız olsun diye !
Kendinizden başka kimseyi düşünmeyin diye !
Doyasıya yaşayın diye.
Amaaan , neyse sizin deyişinizle bir balık hafızası kadar ömür işte.


Cansubulut.
14.4.11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder