12 Haziran 2012 Salı


Kendimi tanıyamıyorum bir süredir. İnsan aşık olduğunda hep böyle mi olur sahi? Her gün yeniden mi keşfeder ruhunu, tavrını ? Her gün daha mı farklı gülümser yoksa her gün daha da mı düşünceli bakar gözleri...
Kendinden çok nasıl düşünür bir başkasını aklım almıyor doğrusu. Her sabah uyandığında gözlerini açar açmaz nasıl bir başkası gelir aklına? Günün tam da ortasında elinde çayıyla oturup bir sigara yaktığında onun gülümsemesi geldiğinde aklına nasılda gülümser böylesine? Aşk garip bir şey doğrusu. Öylesine garip ki, her gün biraz daha keşfetmek istiyorsun, hem kendini  hem de aşkı. Örneğin aşık olduğun kişiye sinirleniyorsun ve ona sinirlendiğinde daha farklı oluyorsun, daha farklı bakıyorsun, onun yüzünden üzülüyorsun ve bu üzüntü tüm üzüntülerden daha farklı oluyor, o seni gülümsetiyor ve gülümseyişin bambaşka bir tadı oluyor. Yolda yürürken bile ona ait olduğunu hissediyorsun. Kendini hem daha çok seviyor hem de daha çok önemsiyorsun. Çünkü sen artık sadece kendine ait olmuyor aynı zamanda onun da oluyorsun. Ellerinde tutuyorsun onu sımsıkı, ve kaybetmekten, bu kadar sıkı tutuyorken kırmaktan, onun canını acıtmaktan öylesine korkuyorsun ki... o senin canın oluyor ve sen canını acıtmaktan  korkuyorsun. Hayallerinde , rüyalarında, mutluluklarında, üzüntülerinde ve umutlarında o oluyor. Bir yerine bir şey olduğunda koşarak ona haber vermek istiyorsun, üzgün olduğunda o seni teselli etsin istiyor , kafan karışıkken o çıkarsın istiyorsun seni bu kargaşadan.O yanında yokken ve sen mutluyken için buruklaşıyor, o da olsun istiyorsun. Ve o yanında değilse pek de mutlu olmuyorsun açıkcası. Aynadaki yansıman oluyor bir süre sonra, hem çok farklı, hem de aynı.
Ve bir süredir, yaklaşık 120 gündür bu hislere sahibim...
Kendime hem çok uzak hem de çok yakınım.
Kendimi her gün yeniden buluyor bir yandan da her gün kendime bir o kadar uzaklaşıyorum.
Kendimden uzaklaşıp o oluyorum çünkü...
Senden,benden ayrı bir biz olmanın ne demek olduğunu anlamaya çalışıyorum.
Alışıyorum ve ilk kez alışkanlıklar acıtmıyor canımı.
Eskisi gibi yağmurlar yağmıyor artık içimde. Elimi tutan bir adam var, ellerimi sımsıkı tutan bir adam var ve onun ellerinin kokusunda boğulmak istiyorum.
Aynadaki yansımasından ne kadar uzaklaşabilir bir insan?
Nereye kadar kaçabilir?
Sahi, gerçek aşklar bitmez değil mi güzel adam?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder