30 Mart 2012 Cuma

Saçmalarsam Saçmalarsın.


Hayat garip.
Zaten sahip olduğum hiçbir şeyin normal olmadığının da bilincindeyim. Ben , sen, o , biz, siz, onlar... El ele verip, Türkçe derslerinden öğrendiğimiz zamirlerin içine sıçabiliyoruz. Yazmak istemiyorum aslında. Yazmak istemediğim için de bu denli konuşuyormuş gibi satırlarım. Beni dinlemeni çok isterdim, kim olduğun önemli değil.Her kimsen, seni karşıma alıp bütün hayatımı sana anlatmayı isterdim. Kafanın karışmasından alacağım zevkle, daha da hırslanırdım sana kendimi anlatırken. Bütün ilklerimi ve sonlarımı anlatmak isterdim sana. Sesimi alıp götürmeni isterdim, satırlarımı okumanı değil. Ama benimde tek yapabildiğim bu işte, iki cümleyi bile bir araya getiremem ben konuşurken. Hep aynı klişe işte, her cümlemin sonuna "hayat bazen böyledir" i ekler ve bununla mutluymuşum gibi davranırım. Ama mutlu da değilim açıkcası, biri de çıkıp sormuyor ki, "yahu senin hayatla ne derdin var? Hayat bazen ne? Ne anlatmak istiyorsun? " Biri de kollarımdan tutup sarsmıyor ki beni, "kendin ol" demiyor ki. İşte tamda bu noktadayken içimden kopup gelen " hayat bazen böyledir " cümlesini daha fazla ses tellerimin arasında sıkıştırmak istemiyorum.
İzlenmekten nefret ederim, hareketlerimin kontrol altında oluşu fikri hep sıkmıştır canımı. Bi yere gitmek isteyip gidememekten de nefret ederim. Sigarayı küllükte unutup, hep de son dakika hatırlamaktan da nefret ederim. Mesela şuan bu satırların okunduğunu bilmek, birinin beni izlerken soyunmam kadar endişeli. Ve telaşlı bir eylem. Ve şuan da bu ironi beynimin içindeki bütün hücreleri sikmek üzere. Hücrelerde beynimin içinde miydi , yoksa başka yerde miydi tam emin değilim. Böyle konuları tam bilemem zaten hiç, bana sanattan bahset mesela, bana şarkılardan , şiirlerden, kitaplardan, resimlerden , eserlerden bahset, sabaha kadar konuşabilirim. Ama bu yaşıma geldim , hala iki kere iki neden dört ediyor bilemiyorum. İki kere ikinin yedi ettiği bir dünya düşlüyorum. Ama o dünyada yaşıyor olsam eminim ki iki kere ikinin dört etmesi için elimden geleni yapardım. Bak yine boş konuşuyorum, dolu konuştuğum zaman anlaşılmadığımdan olsa gerek. Küçükken en sevdiğim oyun sessiz sinemaydı biliyor musun? Kimse beni anlamazdı, bende kimseyi anlamazdım zaten. Anlaşılmadığım zaman hayat daha masum geliyordu. Anlamadığım zamansa daha çekici.  Sana bir sır veriyim mi? Ben sessiz sinema oynamaktan da nefret ederim. Bingo ! Ben her şeyden nefret ederim. Mesela hava yağmurluysa güneşli olsun isterim, güneşliyse sinirlenir, yağmuru özlerim. Kardan mı? Nefret ederim.
İki dağın arasından gülen suratlı güneş yapan çocuklardandım ben. Ve dağların arasından nehirler geçiren. Bu tip çocukların, sakin olmasını bekleyemezsin. Elimi kaldırmadan evde çizemezdim hiç, çok sonra öğrendim "z" harfinden ibaretmiş  her şey. Z harfini de hiç sevmem zaten.
Bana biraz şarkı söyler misin?
Sakin şarkıları çok severim. Dudakların mırıldanmalı ama. Bağırmamalısın benim yanımda. Bağırırsan ağlayabilirim. Hayır çok duygusal değilim. Ağlamak istediğinde ağlayabilen insanlardanım. Bunu öğrendiğimde hayatın tüm masumiyeti bitmişti benim için. Ve ben bu silahı keşfettiğimde henüz 2 yaşındaydım.
Saçlarımla biraz oynar mısın?
Ya da saçlarımı biraz okşasanda olur. Şefkate ihtiyacım var bugün.
Kim olduğun önemli değil.
Beni biraz dinler misin?
Çok yorgunum. Kendimden yorgunum. Hayattan yorgunum.
Bi de çok aşığım.
Ve aşk insanı çok agresif yapabiliyor. Düşünmekten yorgunum. Düşünmek insanı çileden çıkarabiliyor.
Çok uzun konuştum yine.
Ama sen sesimi duymadın.
Sesimde çıkmadı zaten.
Ağladım biraz.
Ama gerçekten ağladım. Canım acıdı biraz. İçim acıdı. İçimin acısını biraz dindirir misin?
Ellerimi tutar mısın biraz?
Ellerim çok üşüyor bugün.
Beni çok sever misin?
Beni , ben olduğum için  kabul eder misin?
Şimdi Bütün bu söylediklerimi unutup, susar mısın?
Hala okuyorsan eğer,tebrik ederim.
Okumasanda olurdu.
Ama okuduysan eğer, çok üşüyorum. Yüreğimi yüreğinle örter misin ?
İçimin acısını biraz dindirir misin?
Özlediklerimi avuçlarımın arasına bırakıp, beni biraz öper misin?

Cansubulut.
31.3.12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder